Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 300.00 TL | 300.00 TL |
2 Taksit | 150.00 TL | 300.00 TL |
3 Taksit | 106.00 TL | 318.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 300.00 TL | 300.00 TL |
2 Taksit | 150.00 TL | 300.00 TL |
3 Taksit | 106.00 TL | 318.00 TL |
4 Taksit | 80.25 TL | 321.00 TL |
5 Taksit | 64.80 TL | 324.00 TL |
6 Taksit | 54.00 TL | 324.00 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 300.00 TL |
Havale / Eft | 300.00 TL |
Posta Çeki | 300.00 TL |
Kapıda Ödeme | 310.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Dışarıdan gelen görünmez bir el, erkeğin içindeki hakikati boğuyor. O görünmez el artık yalnızca politik değil, teknolojik, kimyasal ve kültürel bir aygıt. Bu el Instagram filtreleriyle erkek bedenini estetize ediyor, Spotify listeleriyle hislerini ehlileştiriyor, Netflix senaryolarıyla ruhunu formatlıyor. Bu elin dokunmadığı bir alan kalmadı:
Çatalımıza, kulaklarımıza ve zihnimize değmiş durumda. Modern erkek, testosteronunu kaybediyor, iradesini yitiriyor, dövüşme içgüdüsünden, koruma refleksinden, liderlik dürtüsünden sistemli şekilde arındırılıyor. Bu bir rastlantı değil. Yalnızca yaşam tarzları değil, hormon profilleri bile değişiyor. GDO’lu yiyeceklerle, östrojen benzeri kimyasallarla dolu ambalajlı ürünlerle erkek bedeni doğallığını yitiriyor. Bu bir biyolojik silahsızlandırmadır.
Diğer yandan kadınlar özgürleşmek istiyorlar. Ama bu özgürlüğün bedelini yalnızlık, tükenmişlik ve aidiyetsizlikle ödemeye başladılar. Çünkü gerçekte, kadınlar erkeklerin çöküşü üzerinden özgürleşmeye çalışıyorlar. Oysa bilmiyorlar ki, erkeğin çöküşü, kadının da çöküşüdür. Bugün erkekliğin savaş alanı laboratuvarlar, reklam ajansları, algoritmalar ve hormonal dengesizliklerdir. Maskülen enerji artık savaş meydanlarında değil, raf ömrü uzatılmış yiyeceklerin içinde, Wi-Fi sinyallerinde ve dijital öfke nöbetlerinde boğuluyor. Bu bir kurgu değil. Bu, erkekliğin topyekûn iptal planıdır.